SAHİH-İ MÜSLİM

Bablar Konular Numaralar  

ORUÇ BAHSİ

<< 1149 >>

NUMARALI HADİS-İ ŞERİF:

 

157 - (1149) وحدثني علي بن حجر السعدي. حدثنا علي بن مسهر أبو الحسن عن عبدالله بن عطاء، عن عبدالله بن بريدة، عن أبيه رضي الله عنه. قال:

 بينا أنا جالس عند رسول الله صلى الله عليه وسلم. إذ أتته امرأة. فقالت: إني تصدقت على أمي بجارية. وإنها ماتت. قال. فقال: "وجب أجرك. وردها عليك الميراث" قالت: يا رسول الله ! إنه كان عليها صوم شهر. أفأصوم عنها ؟ قال: "صومي عنها" قالت: إنها لم تحج قط. أفأحج عنها ؟ قال "حجي عنها ".

 

{157}

Bana Aliyyu'bnÜ Hucr Es-Sa'dî rivayet etti. (Dediki) Bize Aliyyu'bnü Müshir Ebu'l-Hasen, Abdullah b. Atâ'dan, o da Abdullah b. Büreyde'den o da babası (Radiyallahû anh)'dan naklen rivayet etti. şöyle demiş:

 

«Bir defa ben, Resulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem)'in yanında otururken ona bir kadın gelerek:

 

  «Ben anneme bir câriye tasadduk ettim. Halbuki annem vefat etti dedi. Resulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) :

 

— «Ecrin Sabit olmuştur. Cariyeyi de miras sana iade etmiştir, buyurdu. Kadın:

 

  «Yâ Resulullah, Annemin üzerinde bir ay oruç borcu vardı, onun nâmına bu orucu ben tutabilirmiyim ? diye sordu. Resulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem)

 

— O'nun namına oruç tut, buyurdu. Kadın :

 

— Annem hiç hacc etmedi, onun nâmına ben hacc edebilir miyim ? dedi. Resulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) :

 

— Onun namına haccet, buyurdular.

 

 

158 - (1149) وحدثناه أبو بكر بن أبي شيبة. حدثنا عبدالله بن نمير عن عبدالله بن عطاء، عن عبدالله بن بريدة، عن أبيه رضي الله عنه. قال:

 كنت جالسا عند النبي صلى الله عليه وسلم. بمثل حديث ابن مسهر. غير أنه قال: صوم شهرين.

 

{158}

Bu hadisi Bize Ebû Bekir b. Ebî Şeybe de rivayet etti. (Dediki): Bize Abdullah b. Numeyr, Abdullah b. Atâ'dan, o da Abdullah b. Büreyde'den, o da babası (Radiyallahû anh)'dan naklen rivayet eyledi. Babası: «Ben, Nebi (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) İn yanında oturuyordum» diyerek İbni Müshir hadisi gibi rivayette bulunmuş. Yalnız o «İki ayın orucu» demiştir.

 

 

(1149) وحدثنا عبد بن حميد. أخبرنا عبدالرزاق. أخبرنا الثورى عن عبدالله بن عطاء، عن ابن بريدة، عن أبيه رضي الله عنه. قال:

 جاءت امرأة إلى النبي صلى الله عليه وسلم. فذكر بمثله. وقال: صوم شهر.

 

{…}

Bize Abd b. Hameyd rivayet etti. (Dediki) Bize Abdürrazzâk haber yerdi (Dediki): Bize Sevr!, Abdullah b. Atâ'dan, o da îbni Büreyde'den, o da babası (Radiyallahû anh) 'dan naklen haber verdi. Babası:

 

«Bir kadın Nebi (Sallallahu Aleyhi ve Sellem)'e geldi...» diyerek yukardaki hadîsin mislini rivayet etmiş ve: «Bir ayın orucu demiştir.

 

 

م (1149) وحدثنيه إسحاق بن منصور. أخبرنا عبيدالله بن موسى عن سفيان، بهذا الإسناد. وقال: صوم شهرين.

 

{…}

Bana, bu hadîsi İshâk b. Mansûr da rivayet etti. (Dediki)  Bize Ubeydullah b. Musa, Süfyan'dan, bu isnadla haber verdi. Ve : «İki ayın orucu» dedi.

 

 

م (1149) وحدثني ابن أبي خلف. حدثنا إسحاق بن يوسف. حدثنا عبدالملك بن أبي سليمان عن عبدالله بن عطاء المكى، عن سليمان بن بريدة، عن أبيه رضي الله عنهه. قال:

 أتت امرأة إلى النبي صلى الله عليه وسلم. بمثل حديثهم. وقال: صوم شهر.

 

{…}

Bana İbni Ebî Halef rivayet etti. (Dediki)  Bize İshak b. Yûsuf rivayet etti. (Dediki)  Bize Abdâlmelik b. Ebî Süleyman, Abdullah b. Ata' El-Mekki'den, o da Süleyman b. Büreyde'den, o da babası (Radiyallahû anh)'dan naklen rivayet eyledi. Babası :

 

Bir kadın, Nebi (Sallallahu Aleyhi ve Sellem)'e geldi...» diyerek yukarkilerin hadîsleri gibi rivayette bulunmuş ve: «Bir ayın orucu.» demiştir.

 

 

İzah:

Bu hadîs dahi ölen bir kimse nâmına oruç tutulacağına, haccedilebileceğine kaail olanların delillerindendir. Ulemâ hacc mes'elesinde de ihtilâf etmişlerdir.

 

Bâzılarına göre velinin Ölen kimse nâmına haccetmesi lâzımdır.

 

Hadîsti şerif bir kimsenin tesadduk ettiği bir şeyi mîras olarak alabileceğine delâlet etmektedir.

 

Cumhura göre başkası nâmına haccetmek, âciz şartıyla caizdir. Yani kötürüm olup iyileşme ümîdi bulunmayan bir kimse ile vefat eden nâmına haccetmek caizdir.

 

Kaadî İyâz, Malikîler'in ölen bir kimse nâmına oruç tutmak ve haccetmek hususunda bu hadîslerle istidlal edemediklerini, çünkü hadîslerin muztarîb olduklarını söyleyerek itizarda bulunmuştur.

 

Nevevî, Kaadî'nin itizarını kabul etmemiş: «Bu itizar batadır. Hadîsde izdırâb yok, ihtilâf vardır...» demiştir.